Toplumsal İmha Silahı; Eşcinsellik
Toplumsal İmha Silahı; Eşcinsellik
Geçmişi irdelediğimizde artan nüfusun çeşitli komplolarla ve imha silahlarıyla azaltılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Bazen bulaşıcı hastalıklar, bazen dünya savaşları, bazen nükleer patlamalarla dünya nüfusuna müdahale edilmektedir. Böylece dünyanın muktedirleri yer altı ve yer üstü zenginliklerin yeterli bir hale gelmesine katkı sunmaktadırlar.
Bu bakış açısı sanki toplumsal imhanın insanlık için elzem bir yaklaşım olduğu gibi bir sonuç çıkardığı için bunu yapanlar muhtemelen vicdanlarını bu düşünceyle sterilize etmektedirler.
Belki de teşekkür bile beklemektedirler. Dünya onlara teşekkür borçludur(!)
Artan nüfusun bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir. Artık yapay zekâlar, robotlar ve gelişen teknolojiden dolayı insan gücüne fazla ihtiyaç hissedilmemektedir.
Peki bu insan gücünü yok etmek için ne yapmak lazım?
Savaşa, insan katliamına, insanların gözü yaşlı kalmasına tahammül edemeyen yüce merhamet sahibi(!) güç ve sermayeyi elinde bulunduran insanlar eğlenceli, keyifli, zevkli, mutluluğu tenlerde gerçekleşen, farklı bir kitle imha silahı keşfederler; Eşcinsellik
İnsanlar ölmeyecektir ama üremeyecektir de, insanlar gözü yaşlı kalmayacak mutlu bile olacaklardır.
Yeni kitle imha silahı aslında tarihin derinliklerinde kendisine bir dayanakta bulmuştur; Sodom ve Gomere halkı. O halkta bu mutlu ve keyif verici yok edici silahı kullanmış ve sonunda büyük bir helak ile karşılaşmıştı.
Günümüzde büyük helak, felaket gökten taş yağması olmayacaktır belki ama mutlaka insanlığın yok olması gerçekleşecektir.
İnsanlık kendi kendisini yok etmektedir.
Günümüzde ailenin yok olma tehlikesinden bahsedilirken aslında gözden kaçırdığımız şey insanlığın bilinçli bir şekilde imhasıdır.
Avrupa´da bu kitle imha silahının kullanımı sonucunda genç nüfus gittikçe azalmaktadır. Şu var ki zaman içinde evliliğe karşı, boşanmaya açık, eşcinsel birlikteliğe yeşil ışık yakan ülkeler zaman içinde yok olmakla karşı karşıya kalacaktır.
?EUROSTAT verilerine göre 2017 yılından 0-18 yaş aralığındaki nüfusunun tüm nüfusu içindeki oranı en yüksek olan ülke % 34,98´lik oranıyla Kosova olmuştur. Kosova´yı % 30,35´lik oranıyla Türkiye takip etmiştir.
0-18 yaş nüfus oranı Fransa´da % 23,33; Birleşik Krallık´ta % 22,30; İspanya´da % 18,89; Almanya´da % 17,36 ve İtalya´da % 17,31 olmuştur.
0-18 yaş nüfusu oranı Finlandiya´da % 20,56; Yunanistan´da % 18,44 ve Bulgaristan´da % 17,65 olmuştur.?[1]
Bu genç nüfusu da eşcinselliğin kitle imhasının çekim alanında kaybedersek sanıyorum gelecek insanlık için oldukça karanlık olacaktır. Gelişen ülkelerin güdükleşen ülke olmaması için genç nüfusu ayakta tutacak ve çoğalmasına sağlayacak geleneksel aile yapısını ve kadın erkekten teşekkül eden evliliği sağlam temellere oturtmalıdır.
Şeytanın gözlüğüyle hayata bakanların günahları güzel görmesi kaçınılmazdır.
İnsan doğasını alt üst eden eşcinsel birliktelik, insanlık bahçesini artık ürün vermez Hibrit Tohumlarının istila etmesine neden olacaktır.
Eşcinsellik bir tercih meselesidir. İradeyle gerçekleşen bir eğilimdir. Şeytanlaşmış güç odakları insanların bu eğilimindeki zaafları bilerek onlar üzerine oyun oynamaktadır. Yani sağlam olan bir kaleyi ele geçirmek isteyen birisi ilk önce surların zayıf olan taraflarını araştırır ve o zayıf olan kısmı keşfettiğinde kaleye oradan yüklenir.
Ve insan kalesinin en zayıf suru cinsel güdüsüdür.
İşte küresel güç odakları bu zayıf surdan hücuma geçerek insanlığı, neşeyle, keyifle, mutlulukla ?velev ki ibneyiz!? sloganlarıyla yavaş yavaş yok etmektedir.
İnsanlığın zaman içinde sessiz bir şekilde yok edilmemesi için ibneliğin, eşcinselliğin bir an önce insanlık suçu olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Seyit Ahmet Uzun