Korona Değildi Felaket, İnsandı En Büyük Rezalet

Korona Değildi Felaket, İnsandı En Büyük Rezalet

O güzel günler geride kaldı,
Güzel insanlar birer birer çekip gitti derken yaşama boşvermişliğimizi gezdirmeye başlamış oluyoruz gölgemizde.
Tabii ki güzel insanlar gitti ama henüz gitmeyen güzel insanlarda var.
Hayat koca bir boşluk,
Kendini boş hayallerle avutan,
Vicdanın günbegün kaybolduğu yaşama sürükleniyoruz.
Heybesinde merhamet bulunduranların duası ile sabahlara uyanıyoruz.
Fesatçılar, fırsatçılar, hainler bütün güzellikleri yok etme yolunda hızla ilerliyor.
Hak bela yazmaz kul azmadıkça denmedi mi?
Hala uslanmaz mı insan bunca müsibet boşa mı?

Ah şu dünyanın rengine bak,
Dengi kalmadı insana havanın, suyun, hiçbirseyin,
Korona değildi asıl felaket,
İnsandı en büyük rezalet,
Hala akıllanmaz faniler
yetmez mi bu kadar zillet?
Söylenişlerimiz aslında herşeyin daha yaşanılır olmasının mümkün olduğunu iddia etmekten geçer.
Mantığımıza uygun bir kâinat içinde varoluşumuzu sürdürüyoruz,
Kalbimiz bu asrın dengi olmak zorunda,
Derdi gül gördükçe derman kaçınılmazımızdır,
Pozitif olmak gibi çok zengin bir sermayemiz var,
Toplum bilincine duyarlı şekilde hareket etmemiz lüks değil en ilk gereksinimlerimizdendir.
Ve insanoğlunun üstesinden gelemeyeceği hiçbir engel yoktur.
Düşüncelerimizde,
bireysel yaşamaktan çok toplumsal yaşama kazandıracağımız kavramlara ağırlık verirsek,
İnsanlığın menfaatine katkıda bulunmuş oluruz.