Neslin Sanatçıları Öğretmenler
Ulu önder ve başöğretmen Gazi Mustafa Kemal’in bu sözüyle başlamak istedim yazıma. Onun da dediği üzere öğretmen bir sanatçı ve yetiştirdiği öğrenciler ise onun birer eserleridir.
Sanatçı benzetmesiyle ifade ettiğim öğretmenlerimizi ben bir de bahçıvana benzetirim. Nasıl bir bahçıvan toprağa emek sarf ederek ondan verimli meyveler ve ürünler elde etmeye çalışıyorsa tıpkı öğretmenler de benzer bir biçimde bilgi toprağını eşerek çeşit çeşit öğrenci tohumlarını bu toprağa ekerler. Daha sonra onları sevgiyle ve şefkatle sulayıp onlara ışık tutarak güzel bir şekilde yetiştirirler öğrencileri. Yani öğrenciler üzerinde emek sarf ederler. Nasıl bir bahçıvan o emek verdiği topraktan verimli ürünler elde ettiğinde seviniyorsa kendisini öğrencilere adamış öğretmenlerimiz de buna benzer bir şekilde öğrencilerini başarılı neslin birer öncüleri olarak gördüğünde tarif edilemeyecek bir mutluluk taşırlar üzerlerinde. İşte bu emek bir bakıma da fedakarlık ister, sevgi ister ve şefkat ister. Bundan dolayıdır ki fedakardırlar öğretmenler.
Erzurum’dan Kars’a, Hakkari’ye, Van’a, Hatay’a… Ülkemizin her toprağına sıcak, soğuk, yağmur, kar demeden fedakarlıklarını yapmak için adımlarını atarlar. Onlar doktor değiller, onlar avukat değiller veya mühendis, eczacı, polis, kaymakam… Ama bunları yetiştirenler de yine onlardır. Bir cumhurbaşkanını da yetiştiren öğretmen değil midir zaten?