Tavaf ve Zikir

Tavaf ve Zikir

Her yıl milyonlarca Müslüman gerek Umre yapmak için gerekse de Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklar olan Mekke ve Medine'ye yolculuk yapıyor. Hem Umre ibadetinin hem de Hac farizasının en temel şartı da elbette ki Kâbe'yi tavaf etmek. Mekke sınırları içinde bulunan ve biz Müslümanlar için çok çok önemli bir yere sahip olan bizim kıblemiz konumunda olan Kâbe’yi tavaf etmek neden bu kadar önemli peki? Bizler Kâbe’yi hangi amaçlar bünyesinde tavaf ediyoruz?

    Kâinattaki en küçük ve en büyük cisimlere bakalım. Yani fizikte maddenin en küçük yapı birimi olarak tarif edilen atomlara ve bizi üzerinde barındıran Dünya’mız gibi daha nice gezegenlere… Her biri bir çekirdek merkezli olmak üzere bir dönme halindedirler. Atomlar; proton ve nötronlar olmak üzere bir çekirdek etrafında dönen elektronlara sahiptirler mesela. Bir atom üzerindeki elektronlar bu çekirdeği merkez kabul ederek dönerler. Bu sistem asırlardan beri devam eder ve sürekliliğini korur her zaman.

    Tıpkı atomlar gibi gezegenler de aynı sisteme sahiptir. Güneş sistemini hayal edelim. Güneş sisteminde bulunan her bir gezegen merkezindeki Güneş’in etrafında dönmektedir. Hem kendi ekseni etrafında, hem de Güneş’in etrafında… Güneş sistemi gibi milyonlarca galakside de aynı sistem mevcuttur. Bunun gibi nice örnekleri sayabiliriz aslında. Bir de biz insanlara bakalım. Bizler doğup, büyür sonra da ölürüz. Tabiri yerindeyse topraktan gelir toprağa döneriz. Yine bir dönüş mevcut bu durumda. Bunun örnekleri arasına insandaki dolaşım sistemi de dâhil edebilir.

    Nice örnekleri görülen dönme sistemi Allah’ın lütfundan ibarettir elbette ki. Dönen her bir cisim bu sisteme dâhil olurken bir zikir halindedir aslında. Kâinat zikrini bu sistem dâhilinde gerçekleştirmektedir. İşte bizler de Kâbe’yi tavaf ederken bu sistemi örnek almaktayız. Sistem burada da aynıdır. Kâbe’yi merkez kabul edip çevresinde bizler dönmekteyiz. Yani kâinattaki diğer sistemleri taklit etmekteyiz.

    Bu dünyadaki hiçbir şey boş yere yaratılmamıştır şüphesiz. Her şey bir sistem dahilindedir. Bizlere farz kılınan her şey muhakkak ki bir amaç içindir.