Ekonomik Çöküş Devam Ediyor
Ekonomik Çöküş Devam Ediyor
Türkiye ekonomisi pandemi öncesi ve sonrası diye ikiye bölündü. Hatta dünya ekonomisine baksakta tablo aynı görünüyor. Ancak Türkiye gibi gelişmeye meyilli ülkeler pandemi sürecinde ekonomik krizi derinden yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Dünyada gıda ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar vatandaşların alım güçlerinin azaldığını gösteriyor. Güçlü ülkeler bu süreci çabuk atlattı ve normale dönebildiler. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler maalesef bu süreci atlatamadı ve krizin derinleşmesiyle bir çıkmazın içerisine girmiş durumda. 2018 yılında ülkemizde yaşanan sistem değişikliği ile bürokrasinin kolaylaşacağı hesaplanırken herşeyin daha da zorlaştığını gördük. Aynı yıl yaşanan rahip kriziyle birlikte döviz kurunun aşırı değer kazanması sonucu enflasyon bir anda yukarı yönlü tırmanmaya başladı. Fiyatların artmaya başlamasıyla birlikte alım gücü zayıflamaya başladı. Akabinde ABD ile varılan antlaşma neticesiyle rahip krizi aşılıp döviz kuru aşağıya doğru yol aldı ve 2019 yılında herşey rayına oturuyor derken koronavirüs vakası 2020 yılının Mart ayında ülkemizde patlat verdi. Ekonomi yönetiminin yanlış tavırları yüzünden piyasaya karşılıksız aşırı derece de sıcak para girişi sağlandı. Ekonominin canlanması için yapılan bu hamle aslında ekonominin uçuruma yuvarlanmasına sebep oldu. Düşük faizle çekilen krediler sonucu döviz kuru, emlak ve otomotiv piyasasının yükselmesine sebep oldu. 2020’nin üçüncü çeyreğinde otomotiv piyasasına ÖTV zammı da girince alım gücü her geçen gün azaldı. Her ne kadar enflasyon yüzde 15 bandında gösterilsede vatandaşın yanında bunun gerçeği yansıtmadığı görüldü. Ekonomi yönetiminde dengesiz yapılan değişikliklerde ekonominin daha da zarar görmesine sebep oldu.
Pandemi Sonrası % 100 Artış
2020 yılı Mart ayında koronavirüsle tanışan Türkiye’de dengeler alt-üst oldu. Geride kalan bir buçuk yılın ardından neredeyse ülkedeki tüm ürünlere yüzde 100 zam gelmiş durumda. Pandemi öncesi 250 bin lira olan bir araç bugün 500 bin lira, 200 bin lira olan bir konut 400 bin lira, 3,4 lira olan inşaat demiri 7 lira, 50 liralık gübre 110 lira, 80 kuruş olan pide ekmek 1,5 liraya çıkmış durumda. Peki ürünlere bu kadar artış gelirken vatandaşın kazancı bu kadar arttı mı? Mesela asgari ücret 2021 yılında yaklaşık 2 bin 850 lira oldu ve o ücretle de çalışılmaya devam ediyor. Emekli maaşları ise eridi gitti. Daha önce rahat geçim yapan memur maaşları da artık eskisi kadar değerli değil, memur maaşlarıyla standart bir ev ve otomobil alınabiliniyordu, ancak şimdilerde almak hayal oldu. Esnaf para kazanamamaktan şikayetçi...
Kıyaslama Neye Göre Yapılır
Devleti yöneltmek elbette kolay bir iş değildir. Ancak devlet yönetimine talip olan birisi mazeret üretmeden icraat yapmalıdır. Yok 20 yıl önce şöyle olmuşta şimdi böyle olmuşta bu tür söylemler artık demode oldu. Vatandaş gerek merkezi yönetimi ve gerekse yerel yönetimi başa getirdiğinde icraat yapması için getirmiştir. Bahane üreten yöneticiler varsa o koltuktan hemen istifa etmeli ve icraat edecek birileri o koltuğa oturmalıdır. Şunu da unutmayalım seçim 5 yılda birde olsa zaman çabuk geçmektedir. Vatandaşlarımız yapılan hizmeti de unutmaz söz verilipte yapılmayanları da...