Fevkani Kilisesi’ne de Bir El Atmalı

Fevkani Kilisesi’ne de Bir El Atmalı

Zincirler kırıldı, Ayasofya ibadete açıldı. Hem de 86 yılın ardından. Politik düşünmeyelim bunu. Büyük bir olay şayet objektif bakarsak.
Gel gelelim Nizip’te gariban ve öksüz kalmış; ama bir hayli de değerli bir yapı olan Fevkani Kilisesi’ne…
Hepimiz iyi biliriz Fevkani Kilisesi’ni ancak hakkında pek de malumat sahibi değiliz sanırım. 
Ancak ilçemiz adına çok önemli bir değere sahip bir yapı Fevkani Kilisesi.
Tam olarak net bir şekide ne zaman inşa edildiği bilinmese de tahmini olarak 12. Yüzyılda inşa edildiği düşünülen bu yapı Bizans döneminde inşa edildiği varsayılmaktadır. Ortadoks mezhebine ait “Yunan Haçı” modeliyle yapılmış bir yapıdır. Yaklaşık 400 yaşında olduğu bilinmektedir.
Fevkani Kilisesi ile ilgili günümüze gelen rivayetlerden en önemlisi Hz. Peygamber (Sav) doğduğunda haçının yıkıldığı rivayetidir. 
1800’lü yılların başında camiye çevrildi çevrilmesine ancak 1888 yılında Şıhlar Cami; 1904 yılında ise Molla Ahmet Cami inşa edilince ibadete kapatıldı.
1974 ve 1975 yıllarında belediyeye ait depo ve ambar olarak kullanıldıktan sonra uzunca bir müddet atıl vaziyette bir bina olarak kaldı.
2010 yılında Nizip Belediyesi tarafından restore edildi; bir müddet sanat merkezi olarak kullanıldı. Yine aynı dönemde cami olarak kullanılması için girişimde bulunulsa da başarılı olunamadı.
Ayasofya ile benzer özelliklere sahip bir değer Fevkani Kilisesi. Gerek mimari açıdan gerek inşa edildiği dönem açısından gerekse de ortak bir kadere sahip olması açısından Ayasofya’nın Nizip’te ikamet eden bir kardeşi olarak da düşünebiliriz.
Evet, 86 yılın ardından zincirler kırıldı ve Ayasofya yeniden ibadete açıldı. Bence devamı gelmeli. Bundan Fevkani Kilisesi de yararlanmalı. Önemli bir değer; hakkettiğini bulmalı. 
Sahip çıkılmalı…
Cami olarak yeniden ibadete açılması en baştaki temennimiz…
Olmasa bile güzelce bir restorasyon yapılabilir. Kültürel bir değer olarak Nizip’imize yeniden kazandırılabilir.
Yeter ki orada öksüz bir şekilde durmasın.

Bir Yudum Kahve | M. Salih Ünal